Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a üniversite rektörlerini ve YÖK üyelerini doğrudan atama yetkisi veren yasa teklifinin maddeleri üzerine konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, AKP döneminde yapılan rektör atamalarını, üniversitelerdeki kadrolaşmayı ve usulsüzlükleri belgelerle gündeme getirdi.
Kanko, “Üniversiteleri bilim üreten kurumlardan çıkarıp yandaş üretim merkezlerine dönüştürdüler,” diyerek birçok rektörün ya AKP eski milletvekili, ya aday adayı ya da siyasi bağlantıları bulunan kişiler olduğunu vurguladı.
Konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün rektör olarak atananların çoğu AK Parti ile doğrudan bağlantılı. Kimisi milletvekili, kimisi aday
adayı, kimisi eş, kimisi siyasi akraba... Bilim değil, sadakat esas alınarak rektör atanıyor.”
AKP Bağlantılı Rektör Listesi Meclis’e Taşındı!
Kanko’nun konuşmasında örnek verdiği bazı rektörler ve üniversiteleri şöyle:
Mehmet Naci Bostancı (Eski AKP milletvekili)
Necdet Ünüvar (Ankara Üniversitesi, 2002-2018 arası AKP milletvekili)
Nükhet Hotar (Dokuz Eylül Üniversitesi, eski AKP milletvekili)
Mazhar Bağlı, Aşkın Asan, Cevdet Erdöl, Kemalettin Aydın, Mustafa Çalış (AKP bağlantılı
atamalar)
Bu Skandalların Adı Kadro Talanıdır!
Kanko, atamalardaki eş-dost ilişkilerine ve usulsüzlüklere de dikkat çekti. Skandallardan bazıları:
Rektör Harun Çiftçi: Döner sermayeden ayda 1 milyon 200 bin lira maaş aldı.
Hüseyin Bağ: Eşine sekreterlik kadrosu ayarladı, görevden alındı.
Batman, Gaziantep, Karadeniz Teknik ve Dicle Üniversiteleri: Eş, oğul, yeğen atamaları.
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi: 27 kişiden 16’sı sınavsız kadroya alındı.
Sakarya Üniversitesi: Özel kalem sekreteri sınavsız atandı.
Kayseri Üniversitesi: Rektör makam odasına 6 milyon TL harcadı.
İstanbul Üniversitesi: Bilimsel yeterliliği tartışmalı “Zülfikar kardeşler” skandalı.
Üniversitelerde Liyakat Değil, Liyakatsizlik Sistemi Kuruldu!
Kanko, “Bu tablo sadece akademinin değil, ülkenin geleceğinin çöküşüdür. Bilim üreten değil, biat eden üniversite yaratmak istiyorlar. Buna izin veremeyiz,” dedi.
Bu Meclis Susarsa, Bilim Susturulur!
Konuşmasını sert bir çağrıyla tamamlayan Kanko, TBMM'yi göreve çağırdı: “Üniversitelerdeki bu çürümüşlük göz ardı edilemez. Bu Meclis, liyakati savunmak ve üniversiteleri yeniden bilim yuvasına çevirmekle yükümlüdür. Aksi hâlde tarih bu suskunluğun hesabını sorar.”