Değerli büyüklerim, kıymetli kardeşlerim son zamanlarda şahsım ile ilgili çeşitli masalarda ve platformlarda siyasi dedikodular türemektedir. Birçok kesimin ve kimselerin merakı üzerine açıklama yapma ihtiyacı duydum.
Herkesin bir duruşu olması gerekliliğini savunmuş bir Türk evladı olarak gerek aile kültürüm gerekse yetişme ve yetiştirilme tarzım olan ülkücü geleneğimi her daim yaşamış ve yaşayacak olan bir kardeşiniz olarak bugüne kadar teröre bulaşmamış, vatanına ihanet etmemiş her kesime ve oluşuma siyasi hukuk anlayışım ve devletçi ilkem çerçevesinde saygı duymuş, devlet bünyesinde seçim kazanmış siyasilere de devletimin bekası, toplumumuzun geleceği ve vizyonu açısından spor, eğitim, yerel, ulusal ve Avrupa birliği gibi önemli projeler başta olmak üzere yüzlerce konuda bilgi vermiş ve tecrübelerimi paylaşmış, destek vermiş, ve de bir çok kanaat önderleriyle sivil toplum kuruluşlarında çalışmalar yapmış bulunmaktayım.
Arkadaşlık, dostluk, iş ilişkilerimde ve cemiyet hayatımda bile aynı yarar çerçevesinde kimseye partizanca yaklaşmamış, ülkücülük ilkem çerçevesinde saygı duymuş bir kardeşinizim. Bizim için ülkücülük bilge liderimiz Başbuğ Alparslan Türkeş'in dediği gibi; ‘Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.’ sözü ile ülkesine ve değerlerine sahip çıkan, araştıran, sorgulayan, dünyayı takip eden, vatanına nesiller yetiştiren, bayrağını arşı ala da dalgalandırmak için hayatını feda eden, yenilikçi bir misyon ile ülkesine ve devletine sahip çıkan, büyük dünya önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına sahip çıkarak şanlı Cumhuriyetimizi son nefesimize kadar koruyup, her bir karesi şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş vatan topraklarımıza ilelebet sahip çıkmaktır. Ez cümle ile ülkücü doğdum, ülkücü öleceğim.