AK Parti Kocaeli Milletvekili, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Üyesi İlyas Şeker, TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak tarım kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi hakkında konuşma gerçekleştirdi. Şeker’in açıklamaları şöyle:

‘SÖZLEŞMELİ ÜRETİM MODELİ’

Nüfus artışı ve küresel iklim değişikliği nedeniyle gıdaya olan talep artışı, doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasına imkân sağlayacak planlamaları zorunlu hale getirdi. Hazırlanan bu kanun teklifinde tarımsal kaynakları verimli kullanarak arz ve talep durumuna göre üretim gerçekleştiren tarıma yönelik düzenlemeler mevcut. Bu teklifin tarımla ilgili maddelerinde tarım politikalarının amaçları, ilkeleri ve öncelikleri doğrultusunda planlı tarımsal üretime geçiliyor. Üretimin daha etkin desteklenmesi, üreticinin emeğinin karşılığını alabilmesi için sözleşmeli üretim modeline geçilmesi öngörülmektedir.

‘ETKİN TAKİP SİSTEMİ’

Atıl tarım arazilerinin, kiralama suretiyle tarımsal faaliyete dahil edilmesi ve elde edilen kiralama gelirinin mülk sahiplerine dağıtılması öngörülüyor. 6831 sayılı Orman Kanununda yapılan değişiklikler ise devlet ormanlarına yıkıntı, inşaat atığı, hafriyat ve çöp dökmek orman suçu sayılıyor. Orman alanlarında madencilik faaliyetlerinin sona ermesiyle bozulmuş orman alanlarının rehabilitesi, belediyelerin yanı sıra özel sektör tarafından da yapılabilecek. Devlet ormanlarına yapılan kaçak inşaatlar orman idaresi tarafından derhal yıkılabilecek, kesilecek ağaçların belirlenmesinde ve elde edilen ürünlerin nakledilmesinde dijitalleşme sağlanarak daha etkin takip sistemi kurulacak.

‘CEZA MİKTARLARI ARTIRILIYOR’

Doğal felakete uğrayanlara köy halkının tamamına şart koşulmaksızın zati ihtiyaç verilecek. Ormancılık faaliyetlerinde çalışanların, kendilerini SGK sistemine dahil olmaları halinde ilave ödeme yapılacak. Orman yangını çıkaranlara verilecek cezalarının miktarları arttırılıyor, para cezaları günümüz şartlarına uygun hale getiriliyor. Kesinleşmiş orman kadastrosu sonucunda kenarlaşma hataları, teknik hatalar ile mükerrer kadastro nedeniyle yaşanan mülkiyet sorunları gideriliyor. Bu düzenlemeyle başta seçim bölgem Kocaeli Karamürsel Dereköy Mahallesi olmak üzere İstanbul, Isparta, Muğla, İzmir, Antalya gibi 40 ilimizde 15-20 bin hektar alanda 15 bin vatandaşımızın problemi çözülüyor.

‘NUSRETİYELİLERİN MAĞDURİYETİ GİDERİLECEK’

Orman Kadastro komisyonunu Kocaeli Kartepe ilçesi Nusretiye Mahallesinde sınırları kesin olarak tespit edilemeyen Kocaeli Orman İşletme Müdürlüğünde, bölge müdürlüğünde ve genel müdürlükte hiçbir yangın kaydı bulunmamaktadır. Detaylı inceleme yapmadan bilirkişinin beyanıyla 2/B uygulamasını yapmayarak vatandaşların mağduriyetine neden olunmuştur. Bu düzenlemeyle Kocaeli Kartepe ilçesi Nusretiye Mahallesinde yapılmayan 2/B uygulamasının yapılmasına imkân vererek vatandaşların mağduriyetleri gideriliyor.

‘12 BİN KİŞİNİN SORUNU ÇÖZÜLECEK’

6831 Sayılı orman kanunun 1. Maddesinde ‘Orman sınırları dışında olup yüzölçümü 3 hektarı aşmayan sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler, orman sayılmaz’ denilmekte. Bu maddenin içeriğine aykırı olarak 3 hektardan küçük olduğu halde hususi orman olan birçok tapulu taşınmaz maliki mağdur durumda. Seçim bölgem Kocaeli İzmit Alikahya, Gölcük Halıdere ve İhsaniye mahalleleri, Sakarya, Trabzon, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok ilimizde bu tür problemler mevcuttur. Yapılan düzenleme ile 6831 Sayılı orman kanunun 1. maddesinin G fıkrasına göre hususi orman statüsüne alınmaması gerekirken 3 hektarın altındaki hususi orman olan taşınmazlar, yeniden incelenerek yaklaşık 12.000 kişinin mağduriyetinin giderilmesi sağlanacaktır.

‘VATANDAŞTAN KAYNAKLANMIYOR’

3 hektarın üzerindeki tapulu özel orman alanlarının da yeniden değerlendirilerek vatandaşı orman düşmanı yapmadan çözüm yolları aranmalıdır. Bu kanun teklifinde olmayan ancak 81 ilimizde vatandaşların mağdur olduğu diğer bir konu ise; 2005 yılından önce Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yapılan tapulama ve kadastro çalışmaları neticesinde vatandaşa verilen T.C. tapularının yıllar sonra Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılan orman kadastrosu sonucu ‘orman’ denilerek geçersiz kılınması vatandaşı, hem mağdur ediyor hem de vatandaşın devletin kurumlarına olan güvenini azaltıyor. Vatandaştan kaynaklanmayan bu probleminde bir an önce çözülmesi şart. Aslında şimdi çözebilsek vatandaşlarımıza büyük bir iyilik yapmış oluruz.