Eskiler, ‘Dilin kemiği yok’ derlerdi. Şimdi ki dönemde ise klavye başına oturunca kemiği olmayan dilimizden çıkanları, beynimizden geçenleri yazıya döküyoruz.
Eskiler, ‘Dilin kemiği yok’ derlerdi.
Şimdi ki dönemde ise klavye başına oturunca kemiği olmayan dilimizden çıkanları, beynimizden geçenleri yazıya döküyoruz.
Söz uçup gidiyor, ama yazı kalıcı.
Hal bu olunca sosyal medyayı kullananların önemli bir bölümünün de başı belaya giriyor.
Tıpkı, kentimizin tanınmış isimlerinden Hüseyin Erol’un başına gelen gibi.
Haber Türk Tv’de Didem Arslan’a verdiği cevap Erol’un kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilmesiyle sonuçlandı.
***
Hüseyin Erol yaptığı yanlışın farkına vararak paylaşımını kaldırıp özür dilese de affedilmedi.
CHP şimdi öz evladını partiden atma gayreti içinde.
Tam da seçim öncesinde.
Bir oyun bile çok değerli olduğu bir dönemde adam harcamak bu kadar kolay olmamalı.
Tamam, Erol’da yaptığı hakareti savunmuyor.
‘Yanlış yaptım, maksadını aştı, özür dilerim’ diyor.
Daha ne yapacak?
Haber Türk Tv’ye giderek kapısında yatıp Didem Arslan’ın ayaklarına kapanması mı gerekiyor?
***
Sosyal medya döneminde, herkesin yanlış yaptığı bir ortamda bakıyorum da kentin sağcısı da solcusu da Hüseyin Erol’a sahip çıkıyor.
Evet! Ortada bir yanlış var ama yanlıştan kısa sürede dönülmüş.
Paylaşım kaldırılmış, özür dilenmiş.
‘Yok olmaz, özür yetmez’ diyerek ille de partiden ihraç mı edilmesi gerekiyor?
Koskoca CHP yönetimleri Erol gibi değerli bir partiliyi ihraç etmenin getireceği zararı hiç düşünmüyor mu?
Hele hele İzmit gibi çok kritik bir seçim bölgesinde bir oyun bile hesabı yapılırken ihraç ne demek.
Hadi disiplin kuruluna sevk ettin, kesin ihraç deme.
Kınama cezasıyla olayı kapat, üzerine daha fazla gitme.
Yok, yok.
CHP her zaman yaptığı gibi kendi ayağına kurşun sıkmaya bayılıyor.
***
Eğer 31 Mart’ta CHP İzmit’i kaybederse birinci nedeni Ak Parti değil, kendi kendilerine yaptıkları kötülüktür.
Böyle biline…
Erdal SERTEL