Marmara Denizi'nde, Silivri açıklarında 23 Nisan 2025 meydana gelen Mw6.2 büyüklüğündeki deprem, Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolunda kritik bir segmentin hareketlendiği endişelerini artırdı. Sağ yanal atımlı bir mekanizmaya sahip olan bu deprem, 2019'daki Mw5.8 büyüklüğündeki depremden farklı olarak, bölgedeki kırılmamış fay segmentinde stres birikiminin devam ettiğini gösteriyor.

Deprem sonrası doğuya doğru ilerleyen artçı sarsıntılar, beklenen büyük Marmara depreminin zamanlamasına ilişkin kaygıları yükseltirken, uzmanlar bölgedeki sismik aktivitenin yakından izlenmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyeleri Dr. Ahu Kömeç ve Dr. Ülgen Mert, hazırladıkları ön değerlendirme raporunda, bu depremin büyük depremin zamanını öne çekebileceği gibi, fayın doğu segmentinde yeni bir sismik aktivite döneminin başladığına işaret edebileceğini belirti.

Resmi verilere göre, deprem İstanbul'da herhangi bir yıkıma veya can kaybına yol açmadı. Ancak Bursa, Balıkesir, Tekirdağ ve Yalova'dan toplam bin 399 yapı ihbarı alınırken, 7 binada az hasar tespit edildi.

Uzmanlar, depremin merkez üssünün uzaklığı, büyüklüğü ve kırılan fayın uzunluğu gibi faktörler nedeniyle İstanbul'daki yapı stoku için bir test olarak görülmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Bu olay, Marmara Bölgesi'nde Deprem Erken Uyarı ve Yapı Sağlığı İzleme Sistemleri gibi teknolojilerin hayati önemini bir kez daha ortaya koydu.

Meydana gelen Mw6.2 büyüklüğündeki deprem, Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu üzerinde, fayın karakteristik sağ yanal atımlı mekanizmasıyla uyumlu bir şekilde gerçekleşti. Bu durum, 26 Eylül 2019'da aynı bölgede yaşanan Mw5.8 büyüklüğündeki normal faylanmalı depremden farklılık gösteriyor ve kırılmamış segmentteki stres birikiminin sürdüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor.