İzmit Belediyesi’nin CHP’ye geçmesinin ardından başlayan tartışmalar devam ediyor. CHP ile AK Parti’nin birbirleri hakkındaki açıklamalarının ardından, son günlerde ise sendikaların birbirine girdi. Hizmet-İş Sendikası ile Genel -İş Sendikasının birbirlerini suçlayan açıklamalarının ardından bu kez tartışmaya Belediye-İş Sendikası girdi. Belediye-İş, yaptığı açıklamada “Hizmet-İş’le Genel-İş, kayıkçı kavgası yapıyor” denildi.

KAYIKÇI KAVGASI

Belediye-İş Sendikasının açıklaması şöyle; “Kocaeli’de Hizmet-İş’le Genel-İş arasında bir kayıkçı kavgası yaşıyor. Bilirsiniz eskiden İstanbul’da Eminönü-Karaköy arasında yolcu taşıyan kayıkçılar, müşteri beklerken kendi aralarında kavgaya tutuşurmuş. Kürekler havaya kalkar, sağa sola savrulur zaman zaman kürekler etrafta toplanan halkın kafasına iner, ama kürekler ne hikmet ise kavga eden kürekçilerin hiçbirinin başına değmezmiş. Genel-İş’le Hizmet-İş arasındaki kavga da tıpkı bu hesap, yani tam bir kayıkçı kavgası. Ama sonuçta kürekler birbirlerinin başına değil, hep işçinin başına iniyor. Yok aslında birbirlerinden farkları.

KÜREKLERİ İŞÇİNİN KAFASINA VURUYORLAR

İkisi de İzmit işçisinin Belediye-İş’e ilgisini görünce sözde kavga ediyormuş gibi görünüp dikkatleri başka tarafa çekiyorlar. Asıl dertleri yaptıkları yanlışları işçinin görmesini engelleyip, perdelemek. Bakmayın birbirlerine laf yetiştirip, kavga ediyormuş gibi görünmelerine aslında kürekleri sürekli işçinin kafasına vuruyorlar. Çünkü onların dertleri ne işten atılan işçiler ne de belediye başkanının işçiye verdiği sözler, bütün dertleri koltuklarına, menfaatlerine bir şey olmasın gerisi teferruat.

SADECE SEYRETTİ

Hatırlayın, geçtiğimiz dönemde İzmit Belediyesi işçileri, belediye başkan yardımcılarının odalarına çağırıp yandaşımız Hizmet-İş’e geçeceksiniz derken Genel-İş bir açıklama bir eylem yaptı mı? Hayır! Sadece seyretti. Ne eylemine açıklama vardı. Sadece teslimiyet, peki ama ne karşılığında. O dönemde İzmit Belediyesi'nden diğer kurumlara gönderilenler nasıl gönderildi? Kalanlar hangi pazarlıklarla kaldı? Sakın o dönemdeki sessizliğin sebebi bu olmasın? Şimdi bazı Genel-İş’li yöneticiler bugün bunları bilmez gibi, akıl tutulmasından, Belediye-İş’le prensip anlaşmasından bahsediyorlar. Belediye-İş’in işçinin hakkına hukukuna uygun, hakkaniyetli davranmayanlarla, işçiyi yandaş Hizmet-İş’e mahkûm edenlerle hiçbir anlaşması yoktur. Belediye-İş’in yüzünü emeğe dönmeyen, sendika başkanıyla da konfederasyon başkanıyla da işi yoktur.

BASKIYLA TEHDİTLE

Gelelim bu kürekçi kavgasının diğer aktörü Hizmet-İş Kocaeli Şube Başkanı İdris Ersoy’a. Sayın Aksoy yıllar da sırtını dayadığı iktidarın hormonlu desteğiyle kendisini dev aynasında görüyor. Önce insan ben İzmit Belediyesi'nde nasıl üye kaydettim diye bir sorar. Baskıyla tehditle üye kaydetmedin mi? Bunu tüm İzmit Belediye işçileri bilmiyor mu? Sayın Ersoy bütün varlığını borçlu olduğu iktidardan işareti alınca hemen Bolu’ya koşup şov yapmayı çok iyi biliyor. Ama aynı Sayın Ersoy, Bolu’nun dibindeki Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Düzce Belediyesi’nde işten çıkarılmaları, işçilerin 4 aydır yarım maaş almamalarını, 3 yıllık toplu sözleşmeyle sıfır zam dayatmalarını görmezden geliyor. Üstelik kafasını kuma gömerek, Kocaeli işçinin bu çifte standardını görmediğini bile düşünebiliyor. Ne diyelim kendi bileceği iş.

İŞÇİNİN İRADESİNE SAYGI DUYULSUN

Kayıkçı kavgası yapan iki sendikanın derdi bu gerçeklerin ortaya çıkmaması. Ama, İzmit Belediye işçisi, kayıkçı kavgası yapanları da Belediye-İş Sendikası da çok iyi biliyor. İzmit Belediyesi'nde işçinin Belediye-İş’e olan teveccühünü görüyorlar. Bizim bu süreçte tek talebimiz kayıkçı kavgası yapanlar değil. Onların derdini biliyoruz. Belediye-İş Sendikası olarak İzmit Belediye Başkanı Sayın Fatma Kaplan Hürriyet'ten talebimiz şudur; seçim öncesi işçi arkadaşlarımıza verdiği sözde durması ve İzmit Belediye işçilerinin özgürce sendika seçme hakkına, işçinin iradesine saygı duymasıdır. Belediye-İş verdiği mücadelelerle, aldığı tavırlarla her zaman yüzü işçiye dönük, gücünü işçiden alan bir sendikadır. Belediye-İş’in bu tavrını vicdan sahibi, hakkaniyetli tüm emekçiler bilmektedir. Takdir onlarındır.”