'Haytın stresine el ver' etlinliğinde masalarda boş yer kalmazken
kadınlar konuşmaların sonunda gönüllerince eğlendi.

25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günü ve 5 Aralık Kadınlara Seçme ve Seçilme
hakkı verilişinin anlamın ve önemine dair konuşmalar yapılan etkinlikte CHP, Deva Partisi,
İyi Parti İzmit ilçe kadın kolu başkanlarının yanı sıra stkların kadın temsilcileri de katıldı.
Programda Çayırova ilçe kadın kolları Başkanı olarak atanan Elif Aydın ve Derince ilçe kadın
kolları başkanı olarak atanan Sevim Alşengi’ ye yetki belgeleri İl Başkanı Serap Çakır
tarafından takdim edildi.
İl Kadın Kolları Başkanı Emine Kedek selamlama konuşmasını yaptı. Ardından İl Başkanı
Serap Çakır günün anlam ve önemine dair konuşma yaptı. Başkan Çakır’ın konuşması
hanımların beğenisini toplayarak ara ara alkışlarla kesildi.
Başkan Serap Çakır, yaptığı açıklamasında şunları belirtti:
25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele gününü geride bıraktık. Verilere göre 2021 yılında
en az 339 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Bu rakam önceki yıla oranla yaklaşık yüzde
20 arttı.
2022'nin ilk 10 ayında ise 280 kadın öldürüldü.
Kadın cinayetlerinde ve kadına karşı çeşitli şiddet oranlarında artış yaşanırken, her yıl
yüzlerce kadınımız cinayete kurban gidiyor.
Kadına şiddetle mücadele partimizin temel politikalarının başında yer alıyor. Şiddetin tek
boyutu elbette cinayetler değil. Bir ölen kadınlar var bir de maruz kaldığı çeşitli şekiller de
şiddet nedeniyle her gün ölen kadınlarımız var. Yasaların yetersizliği, karakola giden erkeğin
çay içip çıkması, kadına yönelik şiddeti artırmak şöyle dursun neredeyse teşvik eder nitelikte. 
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve uzunca bir süredir de uygulanmıyor oluşu da gerek
ilimizde gerekse ülkemizde kadın cinayetlerinin bu denli artmasındaki bir başka faktördür.
Biz kadın haklarını ve kadının korunmasını temel hak politikalarından birisi olarak belirlemiş
bir partiyiz. Bu sözleşmeye tekrar taraf olarak, şiddetin önüne geçmek için gerekli anayasal
çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 
Eski Türk toplumlarına bakıldığında kadınların temsil ve karar gücünün yüksek olduğunu,
daha sosyal ve yönetimlerde ön planda olduklarını görüyoruz. Medeniyet ilerledikçe özellikle
sanayi devriminden sonra kadın haklarında gerileme yaşanmıştır. 
5 Aralık 1934’te Türk Kadınına ‘Seçme ve Seçilme Hakkı’ tanındı. Yarın 5 Aralık ve bizlere
‘Seçme ve Seçilme Hakkı’ tanınmasının 88. yıl dönümü.
Dünya Kadın Hakları Günü, tüm dünyada kadınların daha insanca yaşama isteğini dile
getirdikleri bir mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmaktadır. 
Bu anlamlı gün; kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, bu konuda bir farkındalık
yaratılması ve çözümler bulunması yolunda önemli bir gündür.  

5 Aralık 1934’te Anayasamızda ve Seçim Kanununda yapılan değişikliklerle Türk kadınları
milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlardır. Birçok batılı ülke ile kıyaslandığında
Türk kadını seçme ve seçilme hakkını çok erken denebilecek bir tarihte kazanmıştır. Bu
kararın ardından 1935 yılında yapılan seçimlerde 18 kadın vekil meclise girmiştir. Bu rakam o
dönem için yüzde 4,6!'lık bir temsil oranı demektir. Bugün ise Meclis’te 101 kadın milletvekili
bulunmakta ve kadın temsil oranı yüzde 17,41’dir.
Seçme ve seçilme hakkı verilen örnek ülke olmamıza ve yüzde 17 lik oranla temsilde
yükselmiş gibi görünüyor olmamıza rağmen Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve
Parlamentolar Arası Birlik tarafından hazırlanan Siyasette Kadın Haritasının 2021 yılı
verilerine göre Türkiye parlamentolarda kadın milletvekili oranı sıralamasında 122’inci
sıradan 129’a geriledik.
Çağdaş, demokratik, ileri düzeyde bir toplum için kadınların güçlendirilmeleri, etkinlik
alanlarının genişletilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk vb. alanlarda fırsat eşitliği
ve olanaklardan yararlanmalarının sağlanması büyük önem taşımaktadır. 
Toplumun her kesiminde ve çalışma hayatının her kademesinde kadının temsil gücüne
inanıyor, güçlendirilmesi için çalışmalarımıza hız kazandırmaya devam ediyoruz.
Siyasi karar alma mekanizmalarının içinde kadının yeterince yer alamaması, fırsat eşitliğinin
sağlanamaması, kadın istihdamın arttırılamaması, kadının insan haklarının ihlaline devam
edilmesine neden olmaktadır. Ülkesini ayakta tutmak için hayatın her alanında var olan
kadınlarımız adına ‘Fıtratta Farklılık, Fırsatta Eşitlik’ ekseninde güçlenmesini istiyoruz ve bu
doğrultuda politikalar üretmeye devam ediyoruz. Kadının olduğu her alan da ilerleme, güç ve
başarı olur. Çünkü kadın yapıcıdır, birleştiricidir ve koruyucudur. Bu özellikleri sayesinde de
hayattın her alanında kadınlarımıza yer verilmelidir. İnsan onuruna yakışır hayat herkesin
hakkıdır.
Tüm kadınlarımızın bu özel günlerini kutluyor, varlık mücadelesinde ön saflarda yer alan
yürekli kadınlarımıza hayatın her alanında ortaya koydukları emeklerinden ve
fedakârlıklarından dolayı teşekkür ediyoruz.
Katılımlarınızdan dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyor, farklı görüşlere sahip bile olsak
oluşturduğumuz mozaikle ülkemizin gelişimi ve kadın haklarını korumak için birlik
beraberliğimizin daim olmasını temenni ediyorum.
Sözlerimi bizlere bu özgürce yaşam ve katılım haklarımızı sağladığı için minnettar
olduğumuz Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü ile sonlandırmak istiyorum.
Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o
toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi,
kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.
Başkan Çakır’ın konuşmasının ardından ilçe kadın kolları başkanlarına yetki belgeleri takdim
edilirken programa katılan davetliler gönüllerince eğlenerek keyifli vaki geçirdiler.