Türkiye’de özel sektörün elindeki en kârlı kuruluş hangisidir diye sokakta alelade birisine sorsanız hemen TÜPRAŞ der.
Türkiye’de özel sektörün elindeki en kârlı kuruluş hangisidir diye sokakta alelade birisine sorsanız hemen TÜPRAŞ der.
Yanlış mı?
Devletin elindeyken bir şekilde özelleştirilen ve Koç Grubuna verilen TÜPRAŞ bir zamanlar işçisine verdiği maaşla konuşulurdu.
Maaş günü kentin esnafı adeta bayram yapardı.
Ancak o güzel günler çok geride kaldı.
Kapitalist sistemin en önemli oyuncusu KOÇ grubu zamanla kısa kısa maaşları adeta kuşa çevirdi.
Hele hele son birkaç yıldır yaşadığımız yüksek enflasyon nedeniyle TÜPRAŞ işçisi neredeyse asgari ücretin bir iki tık üzerinde maaş alıyorlar.
Şimdi devlet, belediyeler ve çok sayıda büyük sanayi kuruluşu yüksek enflasyon karşısında işçisine ekstra zam yapıyor.
Yani onları piyasaya ezdirmiyor.
Eh TÜPRAŞ işçisi de diğerleri gibi hakkını arıyor.
Peki işveren ne yapıyor.
Sadaka gibi bir artışla işçisiyle adeta dalga geçiyor.
Türkiye’nin en kârlı kuruluşuna bakın.
Çalışanların söylediğine göre üst düzey yöneticiler işçileri, ‘Dışarıda adam çok, on birlerce insan bekliyor’ diyerek adeta tehdit ediyor.
Yani size verilen paraya çalışın yoksa işten atarım diyor.
Ey TÜPRAŞ’ın işçi düşmanı kapitalist yöneticileri…
O dönemin hükümetinin size altın tepside sunduğu TÜPRAŞ’ın işçileri sayesinde servetinize servet katıyorsunuz.
Paranıza güvenerek kafanıza göre davranmamanızı tavsiye ederim.
Burası Kocaeli…
Bu kentin işçisi, insanı kendisini kaf dağında gören çok patronun burnunu sürtmeyi bilmiştir.
Şu an sadece çalışanlar sizin adaletsizliğinize karşı çıkıyor.
Yarın ıslık çalsalar aileleri ve sevdikleriyle birlikte o kapının önünde on binlerce kişiyi görürsünüz.
O zaman kirlettiğiniz altınızı temizlemeye paranız da yetmez.