CHP'li kadınlar Atan'nın huzurunda seslendi; ''Eşit temsiliyet haktır''
5 Aralık Kadınlara Seçme Ve Seçilme Hakkı Tanınması’nın 88. yıl dönümü
dolayısı ile CHP Kadın Kolları Genel Merkezi tarafından 81 ilde eş zamanlı olarak
düzenlenen basın açıklamasını CHP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya
Kocaeli kamuoyu ile paylaştı. Açıklama öncesinde CHP’li kadınlar İzmit Kültür
Tepesi’nde Ata’nın manevi huzuruna çıkarak parti çelengini takdim etti ve
şükranlarını sundu. Tören sonrası Başkan Kaya yaptığı açıklamada şu ifadelere
yer verdi:
“Bugün biz kadınlar için hayati öneme sahip olan en onurlu günlerden birisidir.
Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde,
5 Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkını kazandık. Dönemin Başbakanı
İsmet İnönü’nün ifadesiyle Atatürk’ün “en ileri devrimlerinden” biri gerçekleşti.
Birçok gelişmiş ülkeden önce kazandığımız bu hak ile eşit yurttaş olma
statüsüne kavuştuk. 1935 yılında gerçekleşen seçimlerde, kadınlar büyük bir
hevesle haklarına sahip çıktı ve oylarını kullandı.
129. SIRAYA GERİLEDİK
Özellikle büyük şehirlerde, kadınların oy kullanma oranı erkeklere yakındı.
Seçim sonucunda 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi. 1936 yılında yapılan ara
seçimle birlikte, kadın milletvekili sayımız 18’e çıktı. Böylece Meclis’teki kadın
milletvekili oranımız yüzde 4,6 oldu. Bu oranla parlamentoda kadın temsilinde
dünyada ikinci sırada yer aldık. Aradan geçen 88 yıla rağmen; ilerlemek bir yana
129’uncu sıraya geriledik. Örneğin bu oran, 2011 yılında kadınların seçme ve
seçilme hakkını kazandığı Suudi Arabistan’da yüzde 20, 2006’da aynı hakkın
tanındığı Birleşik Arap Emirlikleri’nde ise yüzde 22,5’tur.
152 YILA İHTİYAÇ VAR
Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği
Raporu’nda yer alan endekste ise Türkiye 156 ülke arasında 133. sıradadır.
Seçmen nüfusunun yarısını kadınlar oluşturmasına rağmen, kadınların karar
alma süreçlerinde yeterince yer almamaları ve siyasette ‘eksik temsil’ edilmeleri
bir demokrasi sorunudur. Bu sorun öylesine büyük ki; araştırmalara göre
Türkiye’nin tam cinsiyet eşitliğine ulaşması için 152 yıla ihtiyacı var. Oysaki biz
kadınların 152 yıl beklemeye tahammülü yok! Kadın kimliğinin, ulusal
meclislerde ve yerel yönetimlerde temsili için belirlenmiş olan kritik eşik yüzde
33’dür. Peki, ülkemizde durum ne?
RAKAMLARLA KADIN TEMSİLİYETİ
1934 yılından bu yana 23 Genel Seçim yapıldı. Toplam 11 bin 385 milletvekili
Meclis’te görev yaptı. Bu vekillerin sadece yüzde 5’i, yani 598’i kadın. Bugün
Meclis’teki 580 milletvekilinin ise yüzde 17,4’ü, yani 101’i kadın. Ülkemizdeki 17
bakandan sadece biri, yani yüzde 5,8’i kadın. 1930-2019 yılları arasında yapılan
19 yerel seçimde, toplamda sadece 156 kadın belediye başkanı
seçildi. Erkeklerde ise bu sayı 32 bin. 31 Mart yerel seçimlerine göre 1389
belediye başkanının sadece 37’si, yani yüzde 3’ü kadın. 2019 sonuçlarına göre,
Türkiye’de toplam 50.217 muhtardan sadece 1.119’u kadın. Yani sadece yüzde
2’si. Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis
üyesi oranı ise en fazla yüzde 3 olabildi. Gördüğünüz gibi bu oranlar, dünyaca
kabul edilen kritik eşiğin oldukça altında! Kısacası; Türkiye’de kadınlar siyasette
yeterince temsil edilmiyor. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüzüğümüzde de
kritik eşik olan yüzde 33 cinsiyet kotasını hayata geçirdik. Elbette asıl hedefimiz
tam eşitliktir.
DEVRİM NİTELİĞİNDE ADIM
Ayrıca partimiz geçen yıl devrim niteliğinde bir adım attı. Kadınların siyasette
eşit temsilini sağlayabilmek amacıyla, Genel Başkanımız Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu yasa teklifimizi Türkiye Büyük Millet
Meclisi’ne sundu. Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik öngören bu teklifimizle,
milletvekilli seçimlerinde, siyasi partilerin aday listelerinde, kadın-erkek eşit
temsilini sağlamayı hedefledik. Kadınların seçilebilecekleri sıralarda olmasını
garanti altına almak için, listelerin bir kadın bir erkek şeklinde "fermuar
yöntemi” ile yapılmasını istedik. Bu teklifimiz AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiş
olsa da bizler eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz! Eşit bir Türkiye’yi
kadın-erkek bir arada yeniden inşa edeceğiz.
ZİHNİYET
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını demokrasi ile taçlandıracağız! Eşitsizlik
sorunumuzun tek nedeni var: ZİHNİYET! “Ben kadın erkek eşitliğine
inanmıyorum”, “anneliği reddeden kadın eksiktir, yarımdır", “kadının kariyeri
çocuk doğurmak” ifadelerini kullanan zihniyetten eşitlik beklenilemez.
Kadınların en temel hakkı olan yaşam hakkına sahip çıkamayan, koruma altında
öldürülmelerine seyirci kalanlardan samimiyet umulamaz. Bu zihniyet; biz
kadınların yaşam hakkını savunan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemizin tek
nedenidir. Bu karar alındığından bu yana, yüzlerce kadın katledildi.
YASALARA DOKUNMA UYGULA
Katiller, cinayeti işlemeden önce nasıl ceza indirimi alacaklarına dair internet
araması yapıyorlar. Yargılanırken bahanelerin arkasına sığınıyorlar. Önceki yargı
kararlarından cesaret alıyorlar! Biz yaşam hakkımızı gasp eden bu hukuksuz
kararı asla tanımadık ve tanımayacağız! İstanbul Sözleşmesi’nin hükümleri artık
iç hukukumuzun bir parçasıdır. İktidardan tek talebimiz var: YASALARA
DOKUNMA, UYGULA! Zaten en geç 6 ay sonra iktidara gelip, ilk 24 saat
içerisinde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacağız. Toplumsal
cinsiyet eşitliğini sağlamanın yolu; kadını güçlendirecek eşitlikçi politikalardan
geçiyor. Bu amaçla partimiz, kadını güçlendirecek üç önemli projeye imza attı.
3 ÖNEMLİ PROJE
İlki; iki yıl önce bugün İstanbul Sözleşmesi’nin bir maddesini hayata geçiren
YAŞAMHAK projemizdir. Bilindiği gibi; 444 82 85 numaralı alo şiddet hattımız
üzerinden, şiddet mağduru kadın ve çocuklara 7/24 ücretsiz hukuki ve psikolojik
destek hizmeti sunuyoruz. Psikolojik, ekonomik, dijital, cinsel ve fiziksel şiddet
mağduru kadınlara mahkemelerde, karakollarda, savcılıklarda, hastanelerde
eşlik ediyoruz. Barolar, Sivil Toplum Kuruluşları ve Meslek Odaları ile
protokoller imzalıyoruz. Cep telefonu uygulamamız sayesinde, şiddet mağduru
kadınların bize tek tuşla ulaşmasını sağlıyoruz. Kendini güvende hissetmeyen
kadınlara, yürürken ya da yolculuk ederken gideceği yere varıncaya kadar
telefonun diğer ucunda eşlik ediyoruz.
AİLE DESTEKLERİ SİGORTASI
İkincisi; yoksulluğu bitirecek olan AİLE DESTEKLERİ SİGORTASI projemizdir. Aile
Destekleri Sigortası ile asgari ücret ve altında geliri olan ya da hiç geliri olmayan
tüm hanelerin hayatına dokunacağız. Maddi desteğin yanı sıra yaşam koşullarını
iyileştireceğiz. Yoksulluğu yöneten AKP zihniyetine inat, bizler yoksulluğu bitiren
olacağız! Sosyal devlet olmanın gereğini yerine getireceğiz. Yapılacak maddi
katkıları kadının banka hesabına yatırarak, kadını güçlendireceğiz.
Üçüncüsü; KADIN İSTİHDAMI projemizdir. Aile içi bakım hizmetlerini kadınların
omzuna yükleyen ve kadını istihdam dışına iten bu düzeni değiştirmek için adım
attık. İktidarımızda, 5 yılda 6 milyon kişiye istihdam yaratacağız ve bunun 4
milyonu kadınlardan oluşacak. Bu istihdamı güven veren ve istikrar yaratan dört
ayaklı bir stratejiyle hayata geçireceğiz.
4 AYAKLI STRATEJİ
Birincisi; ülkemize yeniden hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi getireceğiz.
İkincisi; üreten bir Türkiye tesis edeceğiz. Üçüncüsü; ürettiklerimizi hakça
paylaşacağız. Masanın dördüncü ayağını da kalkınmanın ve sürdürülebilirliğin
sağlandığı bir ekonomi oluşturuyor. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir
Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması
için bütüncül politikaları hızla uygulamaya koyacağız! Biz Cumhuriyet Halk
Partili kadınlar, bugün 81 ilde, 973 ilçede tek ses olduk ve haykırıyoruz: EŞİT
TEMSİL HAKTIR! HAKKIMIZI ALANA KADAR MÜCADELEMİZ SÜRECEK! Geliyor
Gelmekte Olan!”