Deveye sormuşlar, boynun neden eğri diye…

Gerisini biliyorsunuz.

Gazeteci arkadaşımız Ergün Demir, yapmış olduğu, ‘Pantolon intiharı’ haberi nedeniyle gözaltına alındı.

Buradan soralım. Bu haberin neresi yanlış?

Neresinde yalan var..?

Kalabalık bir ortamda, pek çok kişinin önünde, ses kaydı açık bir şekilde haberini yapıyor, sorularını soruyor.

Aldığı cevap üzerine gerçekten çok üzücü olan o haberi yapıyor.

***

Bir gazeteci olarak kendimi Ergün Demir’in yerine koyuyorum.

Ben de olsam haberi aynı şekilde yapardım.

Sebahattin Aydın’da , Engin Şahin’de, Adem Turgut’ta, Gökhan Karabulut’ta ve adını burada sayamayacağım kadar çok gazeteci arkadaşım da.

Çünkü bu elim vaka bir haberdi ve perde arkasında bir trajedi vardı.

Arkasında ideoloji yoktu.

Ne olmuşsa, ne söylenmişse aynen yazılmıştı.

***

Ergün Demir arkadaşımız sonuna kadar arkasında dik bir şekilde durduğu haber için karakolun, adliyenin yolunu tuttu.

Bizim de başımıza gelebilir.

Ben de çok kere emniyet müdürlüğüne gitmişliğim, yaptığım haber nedeniyle ifade vermişliğim vardır.

Üstelik yanımda ne bir avukat, ne bir siyasi, ne bir yakınım vardı.

Tek başıma dik bir şekilde gittim.

***

Peki şimdi ne değişti?

Hemen söyleyeyim…

O dönemlerde yargıya güveniyorduk.

Çünkü Anayasa’nın biz gazetecileri verdiği yetkiyle işimizi yapıyor, kamuoyunu aydınlatıyorduk.

İnanın şimdi korkuyorum.

Yazarken ince eleyip sık dokuyorum.

Çünkü Ergün Demir’in başına gelen gözaltı süreciyle her an karşılaşabiliriz.

O karakolun, o emniyetin, o adliyenin içine bir kere girdiğimiz an dışarı yeniden çıkabileceğimize inanmıyoruz.

Yani dostlar durum o kadar vahim hale geldi.

***

İşte böyle anlarda biz gazetecilerin gerçekten yardıma, desteğe ihtiyacı var.

Kent dışında olduğum için Ergün Demir gözaltına alındığında yanına gidemedim. Ancak pek çok meslektaşım oradaydı.

An be an sosyal medyadan gelişmeleri duyurdu.

Hepsinden önemlisi CHP oradaydı.

Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet adliyeye kadar gitti, Ergün arkadaşımıza destek verdi.

Böylesine zor bir dönemde orada olması inanın biz gazetecilere büyük moral oldu.

***

Son yıllarda adına gazeteci bile diyemeyeceğimiz tipler türedi.

Yine de Ergün Demir gibi mesleğine aşık, geçimini, ailesinin çoluk çocuğunun nafakasını gazetecilikten sağlayan arkadaşlarımız var.

Ulusalı dahil ilimizde yerel basının önemli bölümü dizayn edildi.

Ama Ergün gibi gazeteciler var olduğu sürece mesleğim açısından umutluyum.

Çünkü biz gazeteciyiz ve yaptığımız, bildiğimiz tek iş bu.

Alnımızın akıyla haberciliğe de devam edeceğiz.

Gün gelecek devran dönecek, kötüler her daim anılmaya devam edecek.