Eğitim -Sen, ÇEDES Karşıtı Laik Eğitim Platformu'nu oluşturmak için yarın bir toplantı yapacak. Toplantıya Kocaeli’deki tüm demokratik kurumlar davet edildi
Eğitim- Sen Kocaeli 1. No’lu Şube, ilimizde ÇEDES Karşıtı Laik Eğitim Platformu'nu oluşturmak üzere bir toplantı gerçekleştirecek. Yarın saat 18:30’da, Eğitim- Sen Kocaeli Şube’de yapılacak toplantıya tüm demokratik kurumlar, sendikalar, dernekleri, meslek örgütlerini, kitle örgütleri de davet edildi. Eğitim- Sen Kocaeli 1 Nolu Şube’nin açıklaması şöyle: “Eğitim sisteminin ve toplumsal yaşamın bütün alanlarını dini kural ve değerler doğrultusunda yeniden biçimlendirmek isteyen siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı, laik eğitim ve laik yaşama açıkça meydan okuyan adımlar atmayı sürdürmektedir. Bugüne kadar eğitim alanında Millî Eğitim Bakanlığı ile başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, dini vakıf ve dernekler arasında çok sayıda iş birliği protokolü imzalanmış, okullar dini dernek ve cemaatlerin temel faaliyet alanları halinde getirilmiştir. Geçtiğimiz yıllar içinde eğitimi dinselleştirme süreci adım adım ilerlerken, doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan uygulamalar her geçen gün artmaktadır.
AÇIKÇA İTİRAF ETTİ
Geçtiğimiz ay TBMM genel kurulunda Milli Eğitim Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, laik ve kamusal eğitimin tasfiye edilmesi ve eğitimin tarikat ve cemaatlere teslim edilmesi özlemini açıkça itiraf etmiştir. “Sizin tarikat-cemaat dediğiniz bizim STK dediğimiz yapılarla protokol yapmaya devam edeceğiz” diyen Bakan, bununla da yetinmemiş tarikat ve cemaatlere teşekkür etme pervasızlığını göstermiştir.
DİNCİ KADROLAŞMA
Bilindiği gibi Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı il/ilçe spor müdürlükleri/Gençlik merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri iş birliğinde yürütülmekte olan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) kapsamında bir süredir ülke çapında toplantılar yapılmakta ve çeşitli kararlar alınmaktadır. Dini ve manevi değerleri merkeze alan ÇEDES Projesi, laik-bilimsel eğitim anlayışına ve pedagoji bilimine aykırı bir içerikte hazırlanmıştır. ÇEDES ile vaiz, imam hatip ve Kur’an kursu öğreticilerinin, İlahiyat Fakültesi mezunlarının eğitim kurumu olan okullarda ‘manevi danışman’ olarak görev yapmalarının önü açılmış, çeşitli illerde görevlendirmeler yapılmıştır. Maalesef ruhban sınıfına açılan bu alanla, finansmanı merkezi yönetim bütçesinden karşılanacak olan yeni bir dinci kadrolaşmanın yolu açılmıştır. Protokol, bir süre içermediği gibi ÇEDES uygulamalarının kısa bir süre sonra tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılması planlanmaktadır.
LAİK EĞİTİMİ ORTADAN KALDIKMAK İSTİYORLAR
İlimiz Kocaeli’de, sadece geçtiğimiz haftalarda yaşananlar bile ÇEDES protokolünün dahi içermediği uygulamalarla çocuklarımız ve gençlerimizi dini eğitimle yüz yüze getirmiştir. Karamürsel’de bir anaokulunda imam derse girmiş; ÇEDES’in dahi kapsamadığı ilkokullarda da imam ve vaizler ders vermeye başlamıştır. Tüm bunlar yaşanırken Kocaeli Valisi Seddar Yavuz da -daha önce defalarca yaptığı laiklik karşıtı açıklamalarına bir yenisini ekleyerek- devleti, gençlere din öğretmekle görevli kılmıştır! Bizler Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’u, okul okul gezip öğretmenler odalarında ve müdürler toplantılarında “….devletin dini İslam’dır, ….okullarda dini eğitim gereklidir” gibi laiklik karşıtı ve açıkça Anayasal suç içeren açıklamalarından da tanıyoruz. Maalesef Milli Eğitim Bakanından Valisine devlet yöneticileri laikliğe karşı olan öfkelerini açıkça ifade etmekte beis görmemekte ve laik eğitimin ortadan kaldırılması için canhıraş çalışmaktadırlar.
OKUMA MÜCADELESİ VERİYORLAR
Bakan ve Vali bu açıklama ve uygulamaları yapmakla meşgulken Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları bizzat iktidar ve MEB eliyle yapılan yasal düzenlemeler ve fiili dayatmalar eşliğinde sürdürülmektedir. Ekonomik kriz ve hayat pahalılığı, gıda fiyatlarının yükselmesi, kırtasiye ve katlanan okul fiyatları nedeniyle aileler, çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılamakta ciddi anlamda zorlanmaktadır. Seçim sonrasında peş peşe gelen zamlarla birlikte veliler, çocuklarına günlük harçlık vermekte zorlanmanın yanı sıra beslenme çantalarını dahi dolduramama korkusu yaşamaktadır. OECD verilerine göre Türkiye çocukların ve gençlerin yetersiz beslendiği ülkeler arasındadır. Yani çocuklarımız ve gençlerimiz okullarda günlerini aç olarak geçirmektedirler. Üniversite öğrencileri bunlara ek olarak yetersiz yurt kapasiteleri ve fahiş kiralardan dolayı barınma sorunuyla yüz yüzedirler. Çocuklarımız ve gençlerimiz maalesef okuma mücadelesi vermektedirler.
SORUN YUMAĞI HALİNE GELDİ
Türkiye, engellilerin eğitimi konusunda gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarla kıyaslandığında olması gereken düzeyin çok gerisindedir. Engellilerin eğitim alma ve meslek edinme taleplerini gerçekleştirme olanakları son derece sınırlıdır. Okullarda, özellikle eğitimde 4+4+4 düzenlemesine geçilmesinin ardından sınıfsal bölünmeler geçmişe oranla çok daha net bir şekilde yaşanmaya başlamıştır. Okullarda aidat veren sınıf, aidat vermeyen sınıf ayrımları yapılmakta, aidat veren öğrenciler fiziksel olarak daha temiz ve daha donanımlı sınıflarda okurken, aidat vermeyen öğrenciler daha az donanımlı sınıflarda ve sağlıksız koşullarda eğitim görmeye zorlanmaktadır. Türkiye’nin eğitim sistemi, yıllardır benimsenen piyasa merkezli, rekabetçi ve sınav merkezli eğitim politikaları sonucunda tam bir sorun yumağı haline gelmiştir. Türkiye’de okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin bütün kademeleri, uzun yıllardır en temel işlevlerini yerine getiremez durumdadır. Bu durum kaçınılmaz olarak eğitimin niteliğini de olumsuz etkilemektedir.
GERİCİ ZİHNİYETİN YANSIMASI
Eğitim sistemimizde durum böyleyken Millî Eğitim Bakanlığı’nın öncelikli gündeminde ise öğrencilerin okul masrafları ve beslenme sorunları değil, imam hatip okullarını evrensel alternatif bir model olarak bütün insanlığın hizmetine sunmak, “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesi kapsamında okullarda ‘manevi danışman’ sıfatıyla imam ve vaiz görevlendirilmesi gibi politika ve uygulamalar bulunmaktadır. Okullara imam atamak, laik eğitimi hedef almak eğitimin sorunları örtbas etmenin yanısıra genel olarak laik yaşamı ve toplumsal barışımızı da hedef alan kabul edilemez bir uygulamadır. Diğer yandan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, kız çocuklarının eğitime erişememelerinin sebebini siyasi iktidarın üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmemesine değil, velilerin çocuklarını erkeklerle aynı okula göndermek istememelerine bağlaması, “Gerekirse kız okullarını da açabilmeliyiz.” diyerek karma eğitimi hedef alması, siyasi iktidarın Talibanvari gerici zihniyetinin de bir yansımasıdır!
SEYİRCİ KALAMAYIZ
Manevi danışmanlarla öğrencilerin okul dışında Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı kamplarında buluşmaları, okullardaki koordinatör öğretmen ve Gülen cemaatinin “abla ve ağabeyleri” gibi koordinatör öğrencilerle dini telkinler yapan “değerleri eğitimi” çalışmalarına katılmaları hedeflenmektedir. ÇEDES projesi üzerinden öğrencilerin dinci tarikat ve cemaatlerin kucağına itilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir.
Eğitim Sen olarak sizleri, ÇEDES vb. uygulamalarla okullarımıza imamlar atanmasına, eğitimin dinselleştirilmesine, sosyal devletin yerini tarikat ve cemaatlere devretmesine ve toplumsal yaşamımızı kuşatan her türlü gerici uygulamalara karşı Laik eğitimi, laik yaşamı ve geleceğimizi savunmak üzere ve Türkiye genelinde tüm illerde olduğu gibi Kocaeli'de de ÇEDES Karşıtı Laik Eğitim Platformu'nu oluşturmak üzere bir araya gelmeye çağırıyoruz. Okullarımızın dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için bütün eğitim ve bilim emekçilerini, öğrenci ve velilerimizi, lak eğitimi savunan Kocaeli’deki tüm demokratik kurumları, sendikaları, dernekleri, meslek örgütlerini, kitle örgütlerini birlikte mücadeleye davet ediyoruz.
OKULLARI CEMAATLERE TESLİM ETMEYECEĞİZ
Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerekirken ÇEDES gibi projelerle çocuklarımızı ayrıştırmak isteyenlere karşı laik eğitimi savunan bir platformda biraraya gelmek ve laik eğitimi savunmak üzere 5 Ocak 2024 Cuma günü 18:30’da Eğitim Sen Kocaeli (1 No’lu) Şubesi Mevlüt Taştan Konferans Salonu’nda düzenleyeceğimiz toplantımıza tüm kurumlarımızı ve tüm yurttaşlarımızı davet ediyoruz!
Laik ve bilimsel eğitim istiyoruz! Okullarımızı tarikatlara, cemaatlere, dini eğitime teslim etmeyeceğiz!”