Güncel

Bizi kimse anlayamaz

Bir zamanlar ‘Türkiye’nin en kaliteli yerel gazete okuyucuları kentimizde’ diye gurur duyuyorduk.

14 Ocak 2019 Saat: 23:21
Bizi kimse anlayamaz
Bizi kimse anlayamaz
Yağız kebap

Bir zamanlar ‘Türkiye’nin en kaliteli yerel gazete okuyucuları kentimizde’ diye gurur duyuyorduk.

Ya da ‘ülkenin en etkin yerel medyası bizde’ diyorduk.

Yaklaşık 40 yılını bu meslekte geçiren birisi olarak yukarıda yazılanların gerçek olduğu dönemleri yaşadık.

Bugün cansiperane bir şekilde bu mesleği yapan arkadaşlara maalesef çok üzülüyorum.

1980’leri, 90’ları, hatta 2000’leri anlattığım zaman hepsi sanki hikaye dinliyor gibiler.

Samimi bir şekilde söylüyorum ki, gazeteciliğin en kariyerli zamanlarını biz yaşadık.

2010’lardan itibaren mesleğe giren arkadaşlarımızı çok zor günler bekliyor.

Gittikleri bir haberde dış kapının mandalı yerine bile konulmuyorlar.

Biraz siyasette eskiden kalanlar hatır sayıyor o kadar, ne bürokrasi, ne ticaret ahalisi kaale bile almıyor.

***

Elbette bizim kendi içimizde de bir sürü sorun var.

Elbette sütten çıkmış ak kaşık değiliz.

Kalemini silah gibi kullanan, tetikçilik yapan, üç kuruş için yazı yazan… Hatta yazdıklarından değil yazmadıklarından kazanan gazeteci müsveddelerini de gördü bu kent.

Sinek küçüktü ama mide bulandırdı.

Maalesef o küçücük sinekleri bahane ederek gazeteciliği onuruyla yapmaya çalışan..

Evine bu meslekten ekmek götürenlerin hepsini aynı kefenin içine koymakta sakınca görmediler.

***

Buna karşılık gazeteciliğin ayaklar altına düşmesinde günümüz iktidarının da suçu çok büyük.

Medyayı kendi siyasal ve kişisel arzularına göre dizayn etmeye çalıştılar ve büyük oranda da bunu başardılar.

Ancak gazeteciliği hala onuruyla yapmaya çalışan eski kuşaklar ile genç ve idealist arkadaşlarımız inatla mücadeleye devam ediyor.

Hatta tüm olumsuzluklara rağmen, itelenseler, ötekileştirilseler bile haber neredeyse orada olmaya çalışıyorlar.

***

Bakın sizlere iki örnek vermek istiyorum.

Türkiye’nin en saf ancak en azimli medyasının neden Kocaeli’de olduğunu anlatayım.

Geçtiğimiz hafta sonu Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilimize gelerek 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde görev alacak belediye başkan adaylarını tanıttı.

Biz gerçek gazeteciler açısından çok önemli bir haber.

Mutlaka orada olmamız, havayı koklamamız, kulislere bakmamız gerekiyor.

Ancak o da ne?

Ak Parti hükümeti, teknolojiyi yok sayıyor, internet üzerinde mesleğini yapanları parya muamelesiyle akredite yapmıyor.

Yani ‘siz kimsiniz ya?’ diyorlar.

Yıllardır herkese tepeden bakmaya o kadar alışmışlar ki..

Çok önemli bir haberde bile gazetecileri sınıflandırmayı da kendileri yapıyor.

***

Aslında internet haberciliği anlamında gerçekten başıbozukluk var.

Birkaç yüz lira verip site yaptıran…

Ya da emekli olduktan sonra, ‘Ben gazeteciliği çok seviyordum’ diye meydana çıkan bir sürü tip var.

Ancak bu düzensizliği gidermesi gereken Ak Parti Hükümeti, elini taşın altına koymadığı gibi…

İnternet gazetecilerine akreditasyon vermiyor.

Çıkarın kardeşim yasayı, herkes yerini, konumunu ve haddini bilsin.

***

Tüm olumsuzluklara rağmen aday tanıtım toplantısına gittim.

Gazetecilik mesleğini seçen kızım ise sırt çantasında fotoğraf makinesi var diye normal izleyicilerin arasına bile giremedi.

Ya bu bir fotoğraf makinesi..

Herkesin cep telefonuyla fotoğraf çektiği günümüzde böyle bir saçmalık olabilir mi?

Hem akredite etmiyorsun, hem fotoğraf makinesini salona sokmuyorsun.

Daha mesleğinin baharında bu işi büyük bir heyecan ve tutkuyla yapan kızım, o atmosferi yaşayamadın gitti Arasta Park’ta bir cafeye oturup, o beğenmediğiniz internet üzerinden haberleri takip etti.

***

İnternet haberciliğini yok saymalarına rağmen…

Haber geçen…

Araba kaldıran…

Basın toplantısına çağıran iktidar partisi…

Basılı ve görsel medya dışındakilere tek kuruş reklam bile vermemesine rağmen..

internet gazetecilerinden bir kısmını salonun dışında gördüm.

Soğuk havaya, basının olduğu bölüme değil izleyicilerin arasına zorlukla girmelerine rağmen…

Sadece meslek aşkından dolayı oradaydılar.

Sorarım şimdi size, Türkiye’nin en saf medyası Kocaeli’de demekle yanlış mı yapıyorum.

***

Yazı uzuyor ama içimde mesleğim adına fırtınalar kopuyor.

İster iktidar, ister muhalefette olsun belediye başkan aday adaylarının önemli bir bölümü eline cebine atmadan ahbap çavuş ilişkisiyle bu süreçte hep gündemdeydi.

Biliyor ki, haber atlatmak uğruna kendisini medyaya taşıyacak bir sürü saf arkadaşımız var.

Birine gitmezse diğeri zaten hazırda bekliyor adayları..

Sonuç…

Maddi olarak sıfır.

***

Ya belirli ticaret erbabı…

Hepsinin cebinde akrep var.

Ancak hepsi firmasının haberini bir şekilde yaptırıyor.

İster basılı medya da isterse internet sitelerinde kendisine yer buluyor.

Çünkü, medya çaresiz durumda.

‘Aman ilişki kurayım, bugün olmazsa yarın belki reklam alırım’ hesabında.

Çoğu zaman çoğu avucunu yalıyor.

Adamlar haklı, biliyor ki gazeteciler arasında amansız rekabet var, tepe tepe basını kullanıyor.

En saf medya Kocaeli’de demekte haksız mıyım?

***

Mesleki açıdan unumu eleyip eleğimi asmış durumdayım.

40 yılın üzerine ekleyeceğim tek şey, baba mesleğini seçen kızımı ve genç muhabirleri en iyi şekilde yetiştirmek…

Onlara güzel örnek olabilmek.

Bir de akıl sağlığım yerinde olduğu sürece kalem oynatmak.

Bu ister basılı medya olur, ister internet mecrası…

Ak Parti hükümeti ve diğerleri istemese de gazetecilik bizim gibiler için bir meslek değil bir yaşam biçimi.

Olsun varsın biz saf olalım.

Sadece gün gelir keser döner, sap döner…

Birileri de tatlı su kurnazlığının bedelini öder.

 

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli BizimŞehir Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız