Ticaret Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığının ortak çalışmasıyla hazırlanan yeni düzenlemeyle, bilanço esasına göre defter tutan tüm mükellefler, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren e-Defter’e zorunlu olarak geçiş yapacak
Ülkemizde dijital dönüşüm çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Elektronik Defter Genel Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” 08.11.2024 tarihli ve 32716 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı. Tebliğe göre, 1 Ocak 2025’ten itibaren bilanço esasına göre defter tutan tüm mükellefler için e-Defter uygulamasına geçiş zorunlu hale geliyor. Düzenleme ile bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olan mükelleflerin fiziki defter tutmaları mümkün olmayacak ve kâğıt ortamda tutulan defterler geçersiz sayılacak. Kâğıt, baskı, toner ve zarf gibi ihtiyaçların son bulması, yevmiye ve kebir defterlerinde noter onay zorunluluğunun ortadan kalkması, dosyaların dijital olarak imzalanması ve elektronik ortama yüklenmesi gibi değişikliklerle birlikte e-Defter uygulaması, işletmelere çok ciddi zaman ve maliyet tasarrufu sağlayacak. Tebliğ ile şu an 700 bin mükellef tarafından kullanılan e-Defter uygulamasına, 1 milyon yeni mükellefin daha dahil olacağı öngörülüyor.
Olcay Yıldız: “E-Defter Zorunluluğu ile Dijital Dönüşüm Güçleniyor, İşletmeler Verimlilik Kazanıyor”
E-Defter düzenlemesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan TÜRKKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız, “Ülkemizin dijital dönüşüm yolculuğu hız kesmeden devam ediyor. Ticaret Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığının ortak çalışmasıyla yapılan yeni düzenleme de bu sürecin önemli destekçilerinden biri. E-Defter uygulamasının bilanço esasına göre defter tutan tüm mükellefler için zorunlu hale gelmesi, dijitalleşme adına çok yönlü faydalar sağlayacak. İş süreçlerinin hızlanması, güvenliğin artması ve çevresel etkilerin azaltılması, bu dönüşümün öne çıkan avantajlarından yalnızca birkaçı.
TÜRKKEP olarak, işletmelere sunduğumuz e-Defter hizmetimizle, defterlerin dijital ortamda tutulmasını, güvenle saklanmasını, gerektiğinde kolayca erişilmesini ve hataların en aza indirilmesini sağlıyoruz. İş süreçlerini dijitalleştirme hedefi olan ve çevre dostu çözümler arayan tüm mükellefler için e-Defter sistemimiz çok sayıda avantaj sunuyor” dedi.
“E-Mühür’e Yönelik Yasal Düzenlemenin Bir An Önce Yapılması Gerekiyor”
E-Defter sistemine geçişte mali mühür dağıtım sürecinin çok ciddi bir lojistik ve operasyonel yük getirdiğine dikkat çeken Olcay Yıldız, “E-Defter uygulamasına yeni dönemde dahil olacak 1 milyon mükellefe mali mühür/e-İmza verilmesi gerekiyor. Kamu Sertifika Merkezi (Kamu SM) tarafından yürütülen bu sürecin ölçeği düşünüldüğünde, bu kadar büyük bir talebin yalnızca mevcut dağıtım kapasitesiyle karşılanması ciddi zorluklar yaratabilir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu, 16 Haziran 2024 tarihinde e-Mühür (Elektronik Mühür) altyapısının tamamlanarak hizmete hazır hale geldiğini ve Elektronik Mührün, resmi mühür de dahil olmak üzere her türlü fiziki mühür ile aynı hukuki niteliğe sahip olacağını açıklamıştı. Biz de bu noktada, süreci hızlandırmak ve yeni mükelleflerin sisteme entegrasyonunu kolaylaştırmak için e-Mühür uygulamasının mali mühür yerine kullanılmasına yönelik yasal düzenlemenin bir an önce yapılması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“İşletmelere Rehberlik Ederek Güçlü Çözümler Üretmeye Devam Edeceğiz”
TÜRKKEP’in e-Defter hizmetiyle ilgili de bilgiler veren Yıldız, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “E-Defter uygulamamız, muhasebe programlarından doğrudan veri aktarımı, GİB (Gelir İdaresi Başkanlığı) uyumlu veri kontrolü ve dönem kapama gibi adımları kolaylıkla tamamlayarak iş süreçlerine hız kazandırıyor. Ayrıca, kayıtların mevzuata uygun şekilde 5 yıl süreyle güvenle saklanmasını sağlayarak tüm süreçlerin kolay, hatasız ve güvenilir bir altyapıda ilerlemesine yardımcı oluyoruz. İşletmelere; kâğıt, baskı, toner gibi masraflardan tasarruf etme, noter onay süreçlerini dijitalleştirme ve yasal geçerliliğe sahip bir arşiv oluşturarak güvence sağlama imkânı sunuyoruz.”